Ana Sayfa Facebook Twitter Youtube  

Hücresel Gençleştirme

Otolog hücre uygulaması nedir?

Kişinin kendi dokularından elde edilen hücreleri, laboratuvar ortamında sayıca çoğaltarak, kişiye tekrar vermek anlaşılır. Bu hücreler bir çok dokudan elde edilebiliyor. Özellikle şimdiler sıklıkla duyulan, kulak arkası deriden derinin bir tip hücresi olan fibroblastları alarak onları çoğaltarak deriye uygulayabiliyoruz.

Bu uygulama Kök Hücre uygulaması değildir. Kök hücre bir başka hücreye de dönüşebilen, daha uzun süre yaşayabilirliği olan bir hücredir. Fibroblast ise tek tip bir hücredir, başka hücreye dönüşmeden görevi ne ise onu yapmaktadır. Cildimizde kollajen ve elastin sentezliyor, cildimizin daha sağlıklı ve kalın olmasını sağlıyor. Cildin 2. tabakasında problem olan alanlara, sivilce izi, kırışıklık gibi bölgelere enjeksiyonla verilince dolgu etkisi yapıyor.

Dolgu yapıldığı anda değil, ancak sonrasında hücreler çalışarak uygulanan bölgeyi dolduruyor ve uzun süreli ve kalıcı bir etki ortaya çıkırıyor. Böylece kişinin sadece kendi hücreleri kullanılmış oluyor.

Kendi dokularımızdan elde edilen bu hücreler kozmetik amaçla; kırışıklıklar, cilt yenileme, sivilce izi gibi durumlar için, dolgu materyali (dudak kalınlaştırma, göz altları, burun-dudak olukları için) olarak da kullanılmaktadır.

Vücudumuzda vücudumuzdan kaynaklı bir takım kök hücreler var. Ayrıca bebeklik kök hücreleri denilebilecek embriyolojik kök hücreler, ki bunlar daha çok kordon kanında mevcutlar. Vücudumuzda biz yaş alsakta bazı dokularda bu kök hücreler varlığını devam ettirmektedir.

Yağ kaynaklı mezanşimal kök hücreler; yağ dokusundan elde edilip, laboratuvar ortamında çoğaltılıp tekrar cilt altı yağ dokusuna verilerek, fibroblast kültüründe olduğu gibi, gençleşme, dolgu vb amacıyla kullanılıyor. Bu uygulamanın daha uzun süre, kalıcı denilebilecek etkileri vardır.

Hacim gerektiren, çökmeler, derin kırışıklıklar vb durumlar için kök hücrelerden zengin yağ transferleri yapılmaktadır. Yaşla birlikte sadece cildimizde değil kemik yapılarımızda da zayıflama, erime gerçekleşiyor. Yani üç boyutlu bir yaşlanma gerçekleşiyor. Bu durumda kemikten çok üzerindeki yumuşak dokuya, kişinin kendi hücreleri kullanılarak, şekil ve hacim vermekteyiz. Böylece daha genç bir görünüm elde etmekteyiz.

Kök hücrelerinden zenginleştirilmiş yağ nakli için, kişiden liposuction ile veya blok halinde yağ alınıyor. Bu yağ laboratuvara gönderilip kök hücreler ayrıştırılıyor ve çoğaltılıyor. İkinci bir ameliyat ile bu hücreler yeniden liposuction ile alınmış yağ ile birlikte hacim istenen bölgeye uygulanmaktadır. En az 3 yıl % 90-95 hacim korunabilmektedir.

Fibroblast kültüründe ise; kulak arkasından deri parçacığı alınıp laboratuvar ortamında bu derideki fibroblastlar denilen hücreler çoğaltılmaktadır. 4-6 hafta sonra çoğaltılmış fibroblastlar ilk seansta (çoğunlukla 3 seans yapılması tercih edilmektedir) derinin kırışık, yara izi olan bölgelerine, göz altlarına, dudak dolgunlaştırmak için dudağa, burun-dudak oluklarına, kaz ayağı bölgelerine, kaş arası çizgisine enjeksiyonla verilmektedir. Gençleştirme amaçlı mezoterapi gibi dermapen ile bütün cilde emdirilmektedir. Böylece uygulanan bölgede ki fibroblast sayısı çok arttığı için daha çok iş yapıyor, dolgu yaratıyor ve gençleşme sağlıyor. Fibroblast kültürü uygulaması sadece deri ile ilgili bir işlemdir. Kök hücre ile ilgili bir işlem değildir.

Fibroblast kültürü için gerekli olan deri, güneş hasarından en az etkilenen bölge kulak arkası bölge olduğu için, kulak arkası bölgeden alınmaktadır. Önkol iç kısmının derisi de kullanılmaktadır. Ancak güneş maruziyeti ve işlem sonrası iz kalma olasılığı nedeni ile pek tercih edilmemektedir.

Fibroblast kültürü için 2x5 mm (bir nohut-mercimek) büyüklüğünde bir deri parçası alınması yetmektedir. Fibroblast kültürü işlemi için tek tip hücre kullanıldığı için herhangi bir komplikasyonu yoktur. PRP kanserli hastalarda kullanılmamasına rağmen fibroblast kültürü için böyle bir sınırlama yoktur.